Adı gibi hoş bir şehir Nice. Çok popüler olmasına
rağmen huzurlu ve dingin bir şehir olmayı da başarmış.
Pastel renkli,
şeker gibi görüntüsü nedeniyle sanırım, Fransız Riviyerasının başkenti ve aynı zamanda bu kıyıların prensesi diye
tarif ediliyor. Çok uzun yıllar Roma’nın hakimiyetindeymiş. Bu nedenle olsa
gerek Nice, Fransız kibrinden çok İtalyan sempatikliğiyle yoğrulmuş bir şehir.
Doğası ve mimarisi gerçekten de etkileyici. Akşamüstleri palmiyelerin sıralandığı Akdeniz kıyısındaki Promenade des Anglais’de (İngiliz Gezinti Yolu) yürümek bir gelenek. 1822’de İngiliz kolonisi tarafından deniz kıyısı ve Baie des Anges (Melekler Körfezi)
boyunca gezinmek için yapılmış bu yol.
PROMENADE DES ANGLAİS |
Promenade des
Anglais’nin popüler bir yer olmasından dolayı en güzel oteller de sahil boyunca
ardı ardına sıralanmış burada. Nice’in hatta Cote
d’Azur’un sembolü sayılan Hotel Negresco‘da
Promenade des Anglais üzerindeki yer alıyor.
HOTEL NEGRESCO |
Otel’in Gustav
Eiffel’in yaptığı
cam tavanı çok etkileyici. Her kat Fransız tarihinde farklı bir dönem referans
alınarak tasarlanmış ve dekore edilmiş. Öyle sıra dışı bir otel ki kahvaltı
salonunun ortasında devasa bir atlı karınca ve gösterişi akıl almaz avizeleriyle
fenomen bir otel burası. Bu oteli kilise gezer gibi gezmek önemli bir turist
etkinliği bu arada.
ATLI KARINCALI KAHVALTI SALONU |
Promenade des Anglais
dışında Cours Saleya, kentin en
canlı alanlarından olan Place Massena,
kentin daha çok iş
merkezi gibi duran Avenue Jean Medecin
ve en şık
mahallesi Cimiez, Nice’te görmeniz
gereken yerler.
Biz Nice’i
gezmeye Cours Saleya’dan başladık. Burası benim en sevdiğim yer oldu
Nice’te. Cours
Saleya Nice’in kalbi. Her gün meyve, sebze ve çiçeklerin satıldığı, yalnızca pazartesi
günleri antikaların da bulunabildiği bir pazar kuruluyor burada. Etrafı restoranlar, kafeler,
dondurmacılar, pastanelerle dolu. Buradan ayrılmak istemedim ben. Pazar
alışverişine gelen Nicelileri izlemek, Nice’teki yaşam kültürünü azıcık da olsa
anlamamıza yardımcı oldu.
COURS SALEYA |
Cours
Saleya, turistlerin de bolca takıldığı bir yer haliyle. Fazla turistik
olduğundan bazı restoranlar gerçekten çok başarısız. Cours Saleya’da yemek için
Le Safari’yi deneyin.
Nice’teki muhtemelen en iyi pizza burada. Özellikle
öğleden sonraları hava da güneşli ise burası çok eğlenceli bir hal alıyor. Yemek
için olmasa da bir şeyler içip etrafı seyretmek için herhangi bir yere
oturabilirsiniz.
LE SAFARİ-COURS SALEYA |
Cours
Saleya’dan yürümeye devam ederseniz Vieux Nice’e doğru çıkarsınız. Bizde öğlen
yemeğimizi burada yedikten sonra yürüyerek Vieux Nice’e gittik. (Eski Nice)
VİEUX NİCE SOKAKLARI |
VİEUX NİCE EVLER |
Sokakları gezmekten yorulduğunuzda Rue Droit’deki Nice'in en fantastik patisserie’si Espuno’yu bulun. O an canınız ne çekerse yolda yemek üzere alın. Yönlendirmek gibi olmasın ama meyveli tartları müthiş :)
Vieux Nice’de dar sokakların açıldığı en güzel meydanlardan biri Place Rossetti meydanı. Bu meydanda 17. yüzyıldan kalma ve süslemeli kubbesiyle ünlü Cathédrale de Ste-Réparate görülmeye değer. Nice'te canınız Fransız usulü midye yemek isterse L’Abbeye iyi bir tercih. Place Rosetti meydanına çok yakın. Yediğim soslu midyenin (red sauce mussels) tadı hala aklımda.
PLACE ROSETTİ |
Klasik bir
bistro yerine Place Rossetti civarında deneyebileceğiniz başka bir restoran da La
Maison. Sevimli bir pizzeria. Pizza ve makarnalar da ortalamanın
üzerindeler.
Yine bu civarda uğranmanızı önerdiğim diğer bir yer de Alziari. Burası zeytin ve zeytinyağı ile ilgili herşeyin olduğu bir yer. Bi uğrayın işte. Mutlu bi insan olarak çıkacaksınız burdan eminim.
Nice’in en
güzel meydanı hiç kuşkusuz Place Massena. Neo Klasik mimari örnekleriyle dolu bir
meydan. Meydan öyle bir tasarlanmış ki tarihi doku aynen korunarak kaykay ve
paten kayanlardan bisiklete binenlere, yürüyüş yapanlara kadar herkes
düşünülmüş. İhtiyaçlarının nasıl gözetildiğinin ve nasıl kent olunabileceğinin
çok güzel bir örneği. Ders alınmalı bence buna bakarak.
Yine bu civarda uğranmanızı önerdiğim diğer bir yer de Alziari. Burası zeytin ve zeytinyağı ile ilgili herşeyin olduğu bir yer. Bi uğrayın işte. Mutlu bi insan olarak çıkacaksınız burdan eminim.
ALZİARİ- NİCE |
PLACE MASSENA |
Place Masena’ya çok yakın bir çikolata dükkanı var. Adı Maison-Auer. Burayı şöyle tarif edeyim; hiç çikolata sevmeyen birini bile baştan çıkarır, öyle iddialı. Özellikle portakal kabuklu çikolata çubuklarından bi alın lütfen.
MAİSON AUER |
Eğer
eviniz için alışveriş yapmak isterseniz, görmeye alışık olmadığınız tarzda
dekorasyon fikirleri ve objeleri için Place Massena yakınındaki L’etoile de
l’Opera mağazasına uğrayın. Çok ilham verici bir mağaza açıkçası. Evinizde uygulayabileceğiniz bir sürü yeni fikirle çıkarsınız kesin oradan.
Fransız Riviyerasının güzelliğini Nice’ten görebilmek için Cimiez’e çıkın. Müthiş manzara karşısında kayıtsız kalmak çok zor. Buraya çıkıp Henri Matisse’in mezarının da içinde olduğu müzesini gezmemek olmaz. Çok etkileyici bir koleksiyon sergileniyor Matisse müzesinde. Cimiez’de Chagall’ın da müzesi var. Chagall’ın son dönem işleri sergileniyor bu müzede. Bu coğrafyaların önemli sanatçıları. Mutlaka görmenizi öneriyorum.
MUSEE CHAGALL |
Renoir buraya 1903’te romatizmasını tedavi etmek için taşınmış. Sıcak ve az nemli havası ona çok iyi geldiğinden hayatının geri kalanını, içinde yüzyıllık zeytin ağaçları olan Maison Les Collettes’de geçirmiş.
MUSEE RENOIR- ZEYTİN AĞAÇLARI |
Renoir’in evinin öyle muhteşem bir bahçesi var ki kopabilmek çok zor. Renoir’ın ve bir çok önemli sanatçının yaşamak, üretmek, iyileşmek ve hatta ölmek için bu bölgeyi seçmiş olması tesadüf olamaz. (Hayatının son dönemlerini Güney Fransa’da tamamlayan Fikret Mualla’ya da buradan saygılarımızı gönderiyoruz.)
MUSEE RENOIR BAHÇESİ |
Mehmet Ali işlerinden dolayı bir an önce dönebilmenin yollarını araştırırken ben ise ‘Bu bir rüya galiba’ diyerek ve ne kadar sevindiğimi de çok belli etmeden Nice’te mahsur kalmanın keyfini sonuna kadar yaşadım. Mehmet Ali artık çaresi kalmadığına karar verdiği anda bana katıldı. Planlanan seyahatimize zorunluluktan 3 gün daha eklemiş olduk. Nice için gezilmesi görülmesi gereken her yeri o güne kadar çoktan bitirdiğimizden ekstra 3 günü bir Niceli gibi yaşadık. Sabah Cours Saleya’da pazar alışverişi yapıp sahile giderek piknik yaptık. Gündüzlerimizi sahilde, Nisan güneşi altında kitaplarımızı okuyarak ve şaraplarımızı içerek geçirdik.
NİCE - PLAJ |
PROTESTO KONSERİ |
Galiba bir şehirde sıkılmaya başladığın anda şehirle asıl ilişki başlıyor. Genelde başı sonu belli ve planlı tatiller yaptığımız için sıkılmaya fırsatımız olmuyor. Sonuçta Nice’te kaldığımız ekstra günlerde tam anlamıyla serdik. Biz Nice’i ve Cote d’Azur’u çok sevdik.
Görülecek yerler
- Promenade des Anglais
- Cours Saleya
- Vieux Nice
- Place Rossetti
- Cathédrale de Ste-Réparate
- Musée des Beaux-Arts
- Cimiez
- Musée National Message Biblique
- MarcChagall
- Musée Matisse
La
Perouse: Her odasından deniz görünen, hoş, lokasyonu iyi bir butik otel. http://www.leshotelsduroy.com/en/hotel-la-perouse
Hi
Hotel: Design otel türünün çok iyi bir örneği. Kendine ait özel plajı da var
sahilde.
http://www.hi-hotel.net/fr
http://www.hi-hotel.net/fr
Villa
La Tour: Eski şehirdeki tek otel olduğu göz önüne alınırsa iyi bir seçim
olabilir. Eski bir bina eski odalar ama buna karşın mükemmel bir lokasyon ve
uygun fiyat. Tercih sizin. http://www.villa-la-tour.com/
Restoran önerileri
L'Ane Rouge: Deniz ürünleri çok iyi. Özellikle bir
balık çorbası yapıyorlar. Nice’te efsane olmuş. Restoranın adı ve logosu da çok
super. Kırmızı eşek! http://www.anerougenice.com/index.php?option=com_content&view=article&id=3&Itemid=2&lang=en
Le Safari: Cours Saleya’da yemek yiyebileceğiniz Nice’in en iyi pizzalarının yapıldığı restoran. http://www.restaurantsafari.fr/
Le Safari: Cours Saleya’da yemek yiyebileceğiniz Nice’in en iyi pizzalarının yapıldığı restoran. http://www.restaurantsafari.fr/
Zucca Magica: Çok iyi vejetaryen
restoranı. İlla vejetaryen olmanıza gerek yok. Et, balık, pizza ve makarnadan
sıkıldıysanız buradaki yemekler size çok iyi gelecek.
http://www.lazuccamagica.com/
http://www.lazuccamagica.com/
L’Abbeye:
Siyah midyeyle yapılan soslu bir yemekleri var. Boullbaisse. Mutlaka deneyin.
http://www.stay.com/nice/restaurant/25442/l-abbaye/
http://www.stay.com/nice/restaurant/25442/l-abbaye/
La Merenda: Menüsü olmayan, küçük bir restoran. Her
gün tahtaya günlük menülerini yazıyorlar. Şiddetle tavsiye ediyorum. Her
yediğimiz harikaydı.
https://plus.google.com/113976203543031854607/about?gl=tr&hl=tr
Oliveria: Burası aslında zeytinyağı dükkanı. Kendi zeytinyağlarını satıyorlar. Aynı zamanda küçük bir restoran olarak da çalışıyor. Old Town’un ortasında. Karı koca işletiyor. Restoran sahibi kadın yemekleri hazırlarken kocası, bize zeytinyağı ve şarap tattırdı. Uzun bir sohbet sonrasında adamın ciddi bir degustator olduğunu öğrendik. Onun önerdiği zeytinyağı ve şaraplardan alıp güzel yemeğimizi ve zeytinyağlı tiramisumuzu yiyerek çıktık. http://www.oliviera.com/
https://plus.google.com/113976203543031854607/about?gl=tr&hl=tr
Oliveria: Burası aslında zeytinyağı dükkanı. Kendi zeytinyağlarını satıyorlar. Aynı zamanda küçük bir restoran olarak da çalışıyor. Old Town’un ortasında. Karı koca işletiyor. Restoran sahibi kadın yemekleri hazırlarken kocası, bize zeytinyağı ve şarap tattırdı. Uzun bir sohbet sonrasında adamın ciddi bir degustator olduğunu öğrendik. Onun önerdiği zeytinyağı ve şaraplardan alıp güzel yemeğimizi ve zeytinyağlı tiramisumuzu yiyerek çıktık. http://www.oliviera.com/