Dünya’nın parfüm
başkenti. Parfüm endüstrisinin başladığı yer. Hala parfüm endüstrisinin
kullandığı esanslar çoğunlukla Grasse’da üretiliyor. Cannes’a 20-25 km uzaklıkta, oldukça
yükseklere kurulmuş şirin bir kasaba. Buranın alametifarikası, çiçek kokuları
ve mis gibi havası. Fransızlar Grasse’ı aşırı sıcaklarda kaçılan tatil yeri
olarak da kullanıyor. Yayla gibi.
Aslında parfümün bu
bölgedeki hikayesi de ilginç. Grasse’da parfüm endüstrisi oluşana kadar kasaba
halkı hayvancılık ve dericilikle geçiniyormuş. Dericilik kasaba halkının hem
geçim kaynağı hem de kokudan dolayı en büyük sorunuymuş. Dericilikten vazgeçemeyeceklerine
göre kokuya bir çare bulma yoluna gitmişler. Tabakhanelerden gelen kokuyu
bastırmak için evlerinde bitkilerden, çiçeklerden ve meyvelerden esans yapmaya
başlamışlar.
PARFÜM HARİTASI |
Kullanılan ilk koku gül. Bu yüzden Grasse’ın gül suyu parfümü çok ünlü. Daha çok çiçeklerden koku yaparlarken zamanla değişik baharatlardan, ağaçlardan, köklerden yapılan parfümler de artmış. Grasse’da üretilen parfümlerin en önemli özelliği, katkı maddesinin yok denecek kadar az olması. Parfümle ilgili ilginç bir bilgi daha. Dünyada her yıl 250’ye yakın yeni parfüm markası çıkıyormuş ancak bunlardan en fazla 2-3 tanesi tutuluyormuş. Yani sevilen ve beğenilen parfüm yapmak çok zor bir işmiş anlayacağınız.
Parfümlerin nasıl
yapıldığını görmek için Fragonard müzesi de gezilmesi gereken yerler arasında
bence. Müzeyi gezmeseniz bile içinde yer alan ve envai çeşit parfüm, sabun,
şampuan, esans, yağ bulabileceğiniz mağazasına girin mutlaka. Ambiyans ve
kokudan önce çarpılıp sonra hipnotize olmuş gibi şuursuz bir alışveriş yaptım
ben. Hediye almak için bundan daha güzel bir yer düşünemiyorum. Gerçi Fragonard’ın
hem Cannes, hem Nice’te küçükte olsa bir çok mağazası var ama burası çeşidin
ve seçeneğin en bol olduğu yer. Ezcümle mutlaka uğrayın buraya.
FRAGONARD MÜZESİ VE MAĞAZASI |
Patrick Suskind'in kitabından yola çıkılarak çekilen Koku (Parfüm) filmi de Grasse’da geçiyor. Filmi izlemediyseniz, izleyerek Grasse’a gidin derim.
Grasse parfümleri,
lavanta tarlaları dışında da gayet ilgi çekici bir yer. 17. yy’dan kalma,
daracık sokakları, irili ufaklı meydanlara çıkıyor. Meydanlardaki çeşmeler ve
heykeller bakımsız da olsalar hala güzelliğini koruyor. Dinginliği,
telaşsızlığı, tipik kasaba hayatının samimiyeti ile iz bıraktı bizde.
Yükseklere kurulmuş bir kasaba olduğu için çok güzel bir manzaraya sahip. Ayaklarınızın altına serilen, parfüm esanslarının üretildiği çiçek tarlaları ve bu tarlaların arasına kurulmuş muazzam taş evler insana gerçek olamaz burası duygusu yaşatıyor. Hatta bende bastırılamaz bir ‘orada yaşayanların yerinde olma arzusu’ uyandırdı burası.
GRASSE SOKAKLARI |
Yükseklere kurulmuş bir kasaba olduğu için çok güzel bir manzaraya sahip. Ayaklarınızın altına serilen, parfüm esanslarının üretildiği çiçek tarlaları ve bu tarlaların arasına kurulmuş muazzam taş evler insana gerçek olamaz burası duygusu yaşatıyor. Hatta bende bastırılamaz bir ‘orada yaşayanların yerinde olma arzusu’ uyandırdı burası.
KATEDRALDEN GRASSE MANZARASI |
Grasse’da Notre Dame de Puy katedrali ve bu katedralin olduğu Placa Petit Puy meydanı görülebilecek güzel yerler. Özellikle katedralin bahçesine girin. Hiç beklemediğiniz başka bir Grasse manzarası ile karşılaşacaksınız.
Grasse’da şehri küçük sarı turistik tramvay ile de gezebilirsiniz. Biz yürümeyi tercih ettik ancak tramvay yürümek istemeyenler için çok güzel hem de eğlenceli bir seçenek.
TURİSTİK TRAMVAY |
Öğle yemeğini meydanda yer alan kafelerden birinde krep yiyerek geçiştirdik. Akşam yemeği için Grasse’ın en güzel hatta Cote d’Azur’un en güzel otel ve restoranlarından biri olan La Bastide Saint Antoine için rezervasyonumuz vardı.
LA BASTİDE SAİNT ANTOİNE |
Buranın bizim için hikayesi şöyle; evde bir gün Alice kanalını seyrederken müthiş bir yemek programına denk geldim. Ünlü bir şef Provence yöresi yemeklerini yaparken bir yandan oteli, restoranı ve Grasse’ı anlatıyor. Otel ve çevresi o kadar güzeldi ki hemen otelin adını o bölgeye gittiğimizde uğramak üzere not aldım.
LA BASTİDE SAİNT ANTOİNE-HOTEL |
Buranın yemeklerini, şaraplarını, tatlılarını, sunumunu, servisini anlatabileceğimi sanmıyorum. Tek söyleyebileceğim, bu seyahat içinde kendimizi fazlasıyla şımarttığımız bir zaman dilimi oldu burası bizim için.
Görülecek yerler:
- Villa Fragonard Müzesi
- Museum of Art and History of Provence
- Amiral de Grasse Müzesi
- International Museum of Perfume
- Notre Dame de Puy Katedrali
Otel ve Restoran Önerisi
La Bastide Saint Antoine: Grasse’daysanız başka bir yer önermem. http://www.jacques-chibois.com/uk/index.php
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder