04 Nisan 2014

Venedik

Venedik, yüzlerce adacık ve adacıkları birbirinden ayıran yüzlerce kanal üzerine kurulmuş bir şehir. Bu kadar kanal olunca yüzlerce de köprü oluyor haliyle. Venedik’te 400’e yakın köprü var. Kanallı, köprülü, ana ulaşımın denizden sağlandığı, tahta kazıklar üzerine kurulmuş bir şehri şimdi bile hayal etmek zorken Venedikliler bunu 600 yıl önce hayal etmiş ve yapmış. Bu şehir hem yaşıyor, hem yüzüyor, hem batıyor!!

Bu ilginç şehirde araba, otobüs, motosiklet görmeden 4-5 gün geçirmek ve farklı bir şehir dokusu, yaşam stili görmek Ada için güzel bir deneyim olur diye düşündüm ve sömestre tatilinde Ada ile birlikte Venedik’e gitme programı yaptım.  

Bu yazıda diğer gezi yazılarımdan farklı olarak havaalanı-otel arası ulaşım konusuyla ilgili bazı bilgiler vereceğim. Venedik’te ana ulaşım deniz yoluyla sağlandığı için alıştığımızdan farklı işliyor sistem. Havaalanından (San Marco) Venedik’e ulaşmanın 2 yolu var. Ya ACTV vapurları (vaporetto deniliyor orada) kullanılacak, ya da deniz taksiye binilecek. Deniz Taksi elbette çok pratik, çok rahat ancak tek yön 110 Euro. ACTV’lere göre çok pahalı. Zamanımız kısıtlı olduğu ve Ada’nın kendi valizini taşıması hayli zor olduğu için deniz taksiyi kullandık. Venedik’te bir çok otelin önünde deniz taksilerin yanaşacağı alanlar/kazıklar mevcut. Buralara vaporetto’lar giremiyor. Bu nedenle eğer havaalanından vaporetto’ya binerseniz indiğiniz duraktan otelinize kadar yürümeniz gerekecek. Ama bunu da dert etmeyin, hemen hemen her Vaporetto durağında eşya taşıma ve yol tarif  hizmeti verilmeye başlanmış. Kurumsal bir hizmet gibi algılamayın, ağırlıklı siyahi göçmenlerin yaptığı bir iş ama çok işe yaradığı kesin. 5 Euro karşılığında size gideceğiniz yere kadar eşlik ediyorlar hatta istemeseniz bile çantalarınızı taşıyorlar.
DENİZ TAKSİ
Venedik her yeri yürüyerek (yüzülerek mi deseydim acabaJ) gezilebilecek bir şehir. Burayı hakkıyla gezmek ve şehirden keyif almak ise sokaklarda kaybolma esasına dayalı. Bırakın kendinizi sokaklara…İz sürmeye kalkarsanız kafanızı haritadan kaldıramazsınız.

2-3 tane kerteriz noktası var Venedik’in… San Marco meydanı, Dükler sarayı, Rialto köprüsü, Grand Canal, Ponte dell’Academia. Haritada kabaca bunlara bakıp yönünüzü  belirleyin, sonrasını çok planlamayın.

SAN MARCO MEYDANI
Bence Venedik, Bienal vb. bir etkinlik için gidilmiyorsa 3 günde her yeri gezilebilecek bir yer. Fazla prodüksiyon bir şehir ve aşırı turistik. Burada yerli halk yaşıyor mu, yaşıyorsa nerede yaşıyor diye sormamak mümkün değil. Etrafta görünen İtalyanlar bile turist.


VENEDİK EVLERİ
Genel görüntüsü çok şık, çok büyüleyici, çok farklı ancak detaylara inince hiçte göründüğü gibi yaşanılası, ya da aşık olunası bir şehir değil bence… Neden aşıklar şehri deniyor onu da tam anlamış değilim. Etrafta hiç aşık göremedim J  Aşık’ı bırakın çift bile yok. Herkes gruplar halinde geziyor. İnsanların elinde ya fotoğraf makinesi ya da telefonları, durmadan fotoğraf çekiyorlar. Fotoğraf çekmekten etrafı seyretmeye vakit bulamıyorlar. Güzelim Venedik’i çıplak gözle görmeden dönenler olduğuna eminim J
VENEDİK KÖPRÜLERİ
Bir de gondol sefası durumu var. Ona da değinmeden geçemeyeceğim. Abartı bir para verip (100 Euro’dan başlıyor ve mutlaka pazarlık edin 60 Euro’ya kadar iniyorlar) kanalların arasında bir gezinti yaptırıyor gondollar. Gondolla gezinti yapmadan döneni de dövüyorlar. Bu arada gondolcuyla azıcık sohbet ederseniz size şarkı bile söylüyor. E bindik bizde. Ada’nın tek hayaliydi zaten.
VENEDİK GONDOLLARI
Her tarafın kanal, köprü olması aşırı rutubeti de beraberinden getiriyor haliyle. Gondolla gezerken daha iyi anladık ki binaların ilk katları çoğunlukla kullanılmıyor. Binalarda kesif bir küf kokusu var. Bununla mücadele etmek için ciddi çalışmalar da yapılıyormuş ama bir yere kadar. Kışın su baskınlarıyla nasıl mücadele ediyorlar, yaşlılar burada nasıl yaşıyor gibi türlü türlü sorular gelip geçti aklımdan. Her şeye rağmen akıl almaz bir turist akını var buraya. Üstüne üstlük buradan ev alabilmek için küflü küflü evlere milyon dolarlar yatırıyor ‘bağzı’ zenginlerJ
GONDOL GEZİNTİSİ
Demek ki benim göremediğim bir şey var bu Venedik’te... Ev alma konusu bir yana, her seyahat severin mutlaka Venedik’e gitmesi gerekiyor. Her şeye rağmen ölmeden önce kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri burası.
Ada’nın ilk, benim ikinci Venedik seyahatim. Özel bir durum yada etkinlik olmadığı sürece de bir daha gidelim diyeceğim bir şehir değil. Bir defa da Cem’i Venedik’e götürmek için giderim en fazla.
Bu kadar turistik olmasına rağmen hala iyi restoranların da olması çok şaşırtıcı geldi mesela bana. Venedik’i iyi bilen 1-2 arkadaşımızın da tavsiyelerini aldık. Oldukça iyi yemekler yedik. Adriyatik’te olmasından dolayı harika deniz ürünleri vardı.


LL'ACCADEMİA 
Venedik yürümesi çok keyifli bir şehir. San Marco meydanı klişeleşmiş güzellikte. Hemen yanındaki saat kulesi ve Dükler sarayı da çok etkileyici. Burası her an çok kalabalık. Meydan da akşamları canlı klasik müzik dinletileri ve dans gösterileri oluyor mutlaka. Günün sonunda meydandaki kafelerden birine oturup güvercinleri izleyerk bir kadeh şarap eşliğinde müziğe takılmak çok güzel gelecektir.
Bizim tercih ettiğimiz otel San Marco’daydı. Bu nedenle bu meydanı otel lobisi gibi kullandık diyebiliriz.
Venedik çoğu Avrupa şehri gibi büyüklü küçüklü bir çok meydana sahip. San Marco dışında San Polo, San Barnaba gibi yürürken mutlaka karşınıza çıkacak meydanları da görülmeye değer.

Venedik’in en doğal mekanlarından biri bence her sabah kurulan Mercati di Rialto yani Rialto Pazarı. Çeşit çeşit sebze meyvenin satıldığı pazarın içinde ayrıca bir de Pescaria adında bir balık pazarı var. Pazar öğlene kadar açık, buraya da uğramadan dönmeyin.
Grand Kanal, Venedik’in ayrı bir önem verilmesi gereken yeri. 70 m eni ve 4 km kadar uzunluğuyla Venedik' in en büyük ve en işlek caddesi J Bu ana kanala çok sayıda küçük kanal açılıyor. Grand Kanal üzerinde 4 köprü bulunuyor. En ünlüsü üzerinden grup grup turistleri  eksik olmayan Rialto Köprüsü.
RİALTO KÖPRÜSÜ
Scalzi köprüsü ve Accademia Köprüsü’nün yapımına kadar Rialto Köprüsü’nün kanal üzerindeki tek köprü olduğu söyleniyor. Adını hatırlayamadığım dördüncü köprü ise çok yeni yapılmış. Bir yerden bir yere yürüyerek gidiyorsanız yalnızca bu 4 köprüyü kullanarak karşıya geçebilirsiniz. Mesafeleri yakın değil, bu nedenle yanınızdan haritanızı ayırmayın.
PONTE DELL'ACCADEMİA
Venedik’le ilgili bir gözlemimi paylaşmak istiyorum, diğer İtalyan şehirlerine nazaran, alışveriş kültürü en zayıf şehir. Büyük İtalyan markalarının mağazaları elbette ki Venedik’te de var ama hepsi dekor olarak var gibi duruyorlar, ya da öyle bir his yayıyorlar. ‘Dur şu mağazaya girip ayakkabı bakalım’ yada ‘Aa şu elbise ne güzelmiş’ denecek bir durum yok ortada. Varsa yoksa maske ve Murano camından yapılmış milyonlarca incik boncuk dükkanları. Venedik’te alışveriş gibi bir hevesiniz varsa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Sokakların hepsi dar ve sağlı sollu, çantacı, takı dükkanı ve maske dükkanlarıyla dolu. Venedik’e özel bir şey almak istiyorsanız en iyi tercihlerden biri Venedik maskesi ile Murano’nun camlarından yapılmış tasarım takılar olacaktır.


VENEDİK SOKAKLARI
Venedik’te 3-4 tane bölge var gezilmesi mutlaka gerekli olan. San Marco, Cannaregio, Dorsoduro ve San Polo. Bütün müze, saray ve katedraller bu bölgede toplanmış zaten. Vaktiniz kısıtlı ise mutlaka bir turizm ofisine gidip şehir haritası üzerinde gidilmesi gerekli yerleri işaretlettirin. Böylelikle daha hızlı ve kompakt bir gezinti yapmış olursunuz.
Turların götürmediği,  ancak bilenlerin ya da araştıranların gittiği Arsenale bölgesini de gezmenizi tavsiye ediyorum. Venedik Bienali bu bölgede yapılıyor. San Marco’dan 20 dk sürüyor yürümesi. Ama güzergahı çok keyifli. Bir önceki Venedik seyahatini Mehmet Ali ile yapmıştık ve Bienal zamanıydı. Bienalli Venedik sadesine göre daha güzel J
Yahudi Mahallesi olan Getto’yu da mutlaka görülmesi gereken yerler arasına alın.
Dorsoduro bölgesindeki Peggy Guggenheim müzesi Grand Kanal’dan bakıldığında çok etkileyici bir yapı. Yürüyerek ise Accademia köprüsünden ve daracık daracık sokaklardan geçilerek ulaşılıyor. Girişini görünce ‘burası kanaldan gördüğümüz yer olamaz’ diyeceksiniz ama yanılacaksınızJ
Ada müze gezmeyi pek sevmiyor. Mehmet Ali, Ada’ya gideceğimiz yerin ilginç hikayelerini anlatarak ilgisini canlı tutmayı beceriyor ama bende hikaye anlatma becerisi mi yok yada Ada’ya hak mı veriyorum nedendir bilinmez Mehmet Ali’siz seyahatlerde bir türlü sokamıyorum müzelereJ
Burayı daha önce gezdiğim için onu zorlamadım, bahçesinde takıldık yalnızca. Bahçesinde bile ilginç heykeller var. Yalnızca bu heykeller bile görülmeye değer diye düşünüyorum.
Çoğu İtalya şehri gibi Venedik de açık hava müzesi tadında bir şehir. L'Accademia di Belle Arti di Venezia’nın (Güzel Sanatlar Akademisi) bulunduğu Dorsoduro ise özellikle görülmesi gereken bir bölge. Etrafta çok fazla küçük cep galerisi var. Gezmesi keyifli. Yorulduğunuzda Dosoduro kanalının etrafında sıra sıra yer alan enoteca’lardan küçük atıştırmalık peynir ve meze tabakları alıp şarabınızla birlikte ayaküstü bir mola verebilirsiniz. Şehrin bu rahatlığını çok sevdim.
Biz 2 gün boyunca tüm turist vazifelerimizi yerine getirip hatta listede fazla yer almayan Peggy Guggenheim ve Arsenale bölgesini de gezdikten sonra kalan 2 günümüzü Venedik civarındaki yerlere gitmeye ayırdık.
Murano- Burano-Lido
Venedik’in yakın çevresinde gezilip görülecek çeşitli alternatifler var. Hem de gittiğinize pişman olmayacağınız yerler buralar. Biz bir günümüzü bu 3 şirin adayı gezmeye ayırdık.

Murano Adası
Murano Adası cam işçiliğinin merkezi olarak isim yapmış, küçük, şeker bir ada. Büyük beklentilerle gitmeyin hayal kırıklığı olabilir ama Murano takılarının en güzellerine ve fiyatları daha uygun olanlarına burada rastladık.
MURANO
Venedik’te Fondamente Nova vaporetto durağından yaklaşık 10 dakika içinde Murano adasına ulaşıyorsunuz.
MURANO MANAVI
Biz Murano’da 3-4 saat vakit geçirdikten sonra başka bir Vaporetto ile Burano adasına geçtik. 
MURANO CAMLARI

Burano Adası
Burano adası hem Venedik’ten hem de Murano adasından oldukça farklı. Adaya ayak basar basmaz renkli renkli evleriyle, ne Venedik’te ne de Murano’da görmediğimiz parkları ve yeşil alanlarıyla hemen içine alıverdi bizi. Burano’da dantel işçiliği ile ünlenmiş bir ada. Çok şeker, mutlaka görülmesi gerekiyor bence. Venedik’ten doğrudan ulaşım mümkün, Murano’dan da 15 dk’lık bir vapur yolculuğuyla da ulaşabilirsiniz.
BURANO VE ADASI
BURANO EVLERİ


Lido Adası
Venedik’ten yine vaporettolar ile Lido Adasına gidiliyor. Burası Venedik’in denize girilebilen adası. Çok güzel sahilleri var. Ada’da bisiklet kiralama imkanı da mevcut. Vaktiniz varsa buraya da gitmenizi tavsiye ederim.

Görülmesi Gereken Yerler;

San Marco Meydanı
Dükler Sarayı
Saat Kulesi
San Polo Meydanı
Galleri dell’ Accademia
Rialto köprüsü
Rialto pazarı
Guggenheim Koleksiyonu
Dorsoduro bölgesi
Getto
Arsenale bölgesi

Otel önerileri

Hotel Bauer
Biz bu otelde kaldık. San Marco’nun dibinde. Çok hoş bir otel. Özellikle hava güzelse restoranın Grand Kanal manzaralı terasında kahvaltı etmek harika.
http://www.bauervenezia.com




Luna Baglioni
San Marco’da çok şık bir otel. Normalde oldukça pahalı ama gideceğinzi döneme bağlı olarak çok iyi fiyatlar almanız mümkün. Sıradan bir 3 yıldız otel ile aynı fiyata denk gelebiliyor bazı zamanlar. Gideceğiniz zaman bakmanızı tavsiye ederim.

Albergo All Angelo   
Burası da San Marco’da , fiyatı ise makul bir otel. Venedik’in içinde otel seçenekleri çok ama fiyatların yüksekliğine aldanıp iyi bir otel beklemeyin. Çok yüksek fiyata 5 para etmez yerler çıkabilir karşınıza. Bu nedenle ortalama neyse biraz daha üzerinde bir yer tercih edin. Küf ve nem olayı ciddi boyutta . Özellikle alerjisi olanlar dikkat etsin bence.


Restoran Önerileri     
Al Mascaron
Hem sebze hem de deniz ürünlerinin çok güzel bir mahalle lokantası burası. Osteria denilenlerden.




İsterseniz sadece sebzelerden meze tabağı var. Minik ve çirkin deniz yaratıklarından meze tabağı da. Ben bir de kum midyeli makarnasını denedim. Çok güzeldi. Venedik’te iyi yemek isterseniz fiyatlar çok ucuz değil. Uygun fiyatlı yiyecek çok şey var elbette. Ama güzel bir şarap eşliğinde iyi deniz ürünleri  denemek istiyorsanız kişi başı min. 40 Euro gibi parayı gözden çıkarmalısınız.


IL Refolo
Venedik’in iyi pizzacılarından biri. İstanbul’da çok iyi pizzalar yemeğe başladık bence. Bu nedenle İtalya’da yediklerimiz artık çok şaşırtıcı lezzette gelmiyor artık. Burası da lezzetten yıkılmıyor ama asla kötü değil. Kanal kenarında ve özellikle akşamları çok keyifli bir yer burası. Önündeki geniş meydan ve buralara serpiştirilmiş masalarda romantik bir akşam yemeği yenebilir. Denedim. Kesin bilgi J



Pizzeria Muro
Burası çok değişik ve özel bir pizzacı. Pizza & Bira konsepti var burada. Pizzaları kadar biraları da çok farklı ve güzel. 3 kişi olduğumuz için 3 farklı pizza söyledik, hepsinin tadına baktım. Çok başarılı. Yeri biraz karışık gündüz yeri tespit edip akşam çok kolay ulaşırsınız, hava karardıktan sonra bulmak biraz zorlaşabilir. Bu arada 3 tane Muro restoranı var. Biri pizza & bira diğeri et yemekleri, diğeri geleneksel İtalyan mutfağı. Pizza için Muro San Stae’ye gitmeniz gerekiyor. Yerleri birbirine çok yakın değil.


Trattoria Alla Madonna
Rialto köprüsüne yakın çok ve güzel bir balık restoranı. İlk olarak Mehmet Ali ile gitmiştik. Çok sevmiştim, hala aynı güzellikte buldum. 

Adriyatik Denizi’nin tüm ‘çirkin’ ama ‘lezzetli’ yaratıklarıyla burada tanışabilirsiniz. Hiç bilmediğim yaratıkların tümünün tadına bakmak istediğimden ertesi gün alerji oldum ama değdi. Yalnızca yaratıklar yok, çok çeşitli balık seçenekleri var. Mezhebinizin genişliğine göre denemeler yapın burada.
Alle Testiere
Küçücük bir lokanta. Gündüzden rezervasyon yapın mutlaka.
Burada Adriyatik’e özgü (Hırvatistanda benzerlerini görmüştüm daha önce ) kabuklu deniz ürünlerini deneyebilirsiniz. Ahtapot, pavurya ve midyeler çok lezzetliydi. Makarna ve ızgara balık seçenekleri de bol miktarda var.











6 yorum:

  1. İyi günler Ceylan hanım
    25/07/14-03/08/14 tarihleri arasında Bloğunuzdan aldığım Rio gezme tozma notlarını print ederek yola çıktım.İlk 4 gün Lapa çevresindeki Granada otelde kaldım.Benim geziden anlayışım birinci derecede doğal güzellik ikinci derecede ise yemek kültürüdür.Dolayısıyla Santa Teresa'da bulunan ve siz önermeseniz asla dış görünümündeki salaşlığından asla içeri adım atmayacağım Sobrenatural restorana gittim.Ve burda belki de şimdiye kadar yediğim en güzel ''Baby Octopus'' ve diğerlerinin tadına baktım.Ertesi gün yine aynı bölgede Aprezivel restorana gittim ki Yediğim ''Medalion'' ve manzara müthişti.
    Geceleri sizin güvenlik önerinizle gizli ceplerimde sadece pasaport f.kopisini taşıyarak dolaştım.Ancak sevindirici olan geceleri Lapa'da bulunan Carioca de Gema ve Rio Scenarium çevrelerinde yaklaşık 20-22 polis aracı her birinde 3-4 polisle caydırıcı olarak bekliyordu,problem yaşamadım.Ayrıca şehir merkezindeki 1760 lardan kalma otantik Confetaria Colombo pastaneside mükemmeldi.
    Kalna 4 günde Copacabana ile İpanema'nın birleşme sınırında Copacaban Praia otelinde konakladım ve yine sizin önerdiğiniz Porcao,Jobi ve muhteşem hafiflikte ve lezzette Celeiro'ya ve bulunduğu mekana hayran kaldım.
    Size objektifliğiniz,kültürünüz,görgünüz ve daha da güzeli bunları bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür (obrigado) ederim.
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevindim. Notların yardımcı olmasına da ayrıca sevindim.Başka seyahat notlarında görüşmek üzere.Selamlar

      Sil
  2. San Marco meydanında Accademia Bridge e nasıl gidebilirim. Yayan gidilir mi. Ne kadar zaman ayırmam gerekli. Bilgi verilebilirse çok sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Yuruyerek 10 dk'da gidebilirsiniz.

      Rialto koprusunu gectikten sonra tabelalari takip ederseniz Accademia'ya varirsiniz kolayca.

      San Marca-Rialto arasi 5 dk kadar.
      Rialto-Accademia arasi da o kadar.
      Yonlendirmeler var zaten yol uzerinde. Hic sikinti cekmezsiniz.

      Sil
    2. Ceylan Hn ,
      öncelikle çok teşekkür ediyorum.
      Soruyu sanırım eksik veya yanlış mı sordum acaba diyorum
      Şu meşhur San Marco meydanından ( Basilica di San Marco )Accademia (köprü ve akademi)ya gidiş sormuştum ama.

      Sil
  3. Adım İlhan Şahin. 23.08.2014 de Venedik' e gideceğiz. Bu nedenle ne kadar kısa sürede bilgi verilebilirse çok sevineceğim. Venedik tanıtım yazısı tek kelime ile muhteşem. Bize rehber olacak kesinlikle. San Maco' dan Ponte del Accademia ya nasıl gidebilirim. Ne kadar süremi alır. Çünkü tekrar dönüşü de olacak San MArco meydanına.

    YanıtlaSil