Venedik,
yüzlerce adacık ve adacıkları birbirinden ayıran yüzlerce kanal
üzerine kurulmuş bir şehir. Bu kadar kanal olunca yüzlerce de köprü oluyor
haliyle. Venedik’te 400’e yakın köprü var. Kanallı, köprülü, ana ulaşımın
denizden sağlandığı, tahta kazıklar üzerine kurulmuş bir şehri şimdi bile hayal
etmek zorken Venedikliler bunu 600 yıl önce hayal etmiş ve yapmış. Bu şehir hem
yaşıyor, hem yüzüyor, hem batıyor!!
Bu ilginç şehirde araba, otobüs, motosiklet
görmeden 4-5 gün geçirmek ve farklı bir şehir dokusu, yaşam stili görmek Ada
için güzel bir deneyim olur diye düşündüm ve sömestre tatilinde Ada ile birlikte
Venedik’e gitme programı yaptım.
Bu yazıda diğer gezi yazılarımdan farklı olarak havaalanı-otel arası ulaşım konusuyla ilgili bazı bilgiler vereceğim. Venedik’te ana ulaşım deniz yoluyla sağlandığı için alıştığımızdan farklı işliyor sistem. Havaalanından (San Marco) Venedik’e ulaşmanın 2 yolu var. Ya ACTV vapurları (vaporetto deniliyor orada) kullanılacak, ya da deniz taksiye binilecek. Deniz Taksi elbette çok pratik, çok rahat ancak tek yön 110 Euro. ACTV’lere göre çok pahalı. Zamanımız kısıtlı olduğu ve Ada’nın kendi valizini taşıması hayli zor olduğu için deniz taksiyi kullandık. Venedik’te bir çok otelin önünde deniz taksilerin yanaşacağı alanlar/kazıklar mevcut. Buralara vaporetto’lar giremiyor. Bu nedenle eğer havaalanından vaporetto’ya binerseniz indiğiniz duraktan otelinize kadar yürümeniz gerekecek. Ama bunu da dert etmeyin, hemen hemen her Vaporetto durağında eşya taşıma ve yol tarif hizmeti verilmeye başlanmış. Kurumsal bir hizmet gibi algılamayın, ağırlıklı siyahi göçmenlerin yaptığı bir iş ama çok işe yaradığı kesin. 5 Euro karşılığında size gideceğiniz yere kadar eşlik ediyorlar hatta istemeseniz bile çantalarınızı taşıyorlar.
Bu yazıda diğer gezi yazılarımdan farklı olarak havaalanı-otel arası ulaşım konusuyla ilgili bazı bilgiler vereceğim. Venedik’te ana ulaşım deniz yoluyla sağlandığı için alıştığımızdan farklı işliyor sistem. Havaalanından (San Marco) Venedik’e ulaşmanın 2 yolu var. Ya ACTV vapurları (vaporetto deniliyor orada) kullanılacak, ya da deniz taksiye binilecek. Deniz Taksi elbette çok pratik, çok rahat ancak tek yön 110 Euro. ACTV’lere göre çok pahalı. Zamanımız kısıtlı olduğu ve Ada’nın kendi valizini taşıması hayli zor olduğu için deniz taksiyi kullandık. Venedik’te bir çok otelin önünde deniz taksilerin yanaşacağı alanlar/kazıklar mevcut. Buralara vaporetto’lar giremiyor. Bu nedenle eğer havaalanından vaporetto’ya binerseniz indiğiniz duraktan otelinize kadar yürümeniz gerekecek. Ama bunu da dert etmeyin, hemen hemen her Vaporetto durağında eşya taşıma ve yol tarif hizmeti verilmeye başlanmış. Kurumsal bir hizmet gibi algılamayın, ağırlıklı siyahi göçmenlerin yaptığı bir iş ama çok işe yaradığı kesin. 5 Euro karşılığında size gideceğiniz yere kadar eşlik ediyorlar hatta istemeseniz bile çantalarınızı taşıyorlar.
DENİZ TAKSİ |
2-3 tane kerteriz noktası var Venedik’in… San Marco meydanı, Dükler sarayı, Rialto köprüsü, Grand Canal, Ponte dell’Academia. Haritada kabaca bunlara bakıp yönünüzü belirleyin, sonrasını çok planlamayın.
SAN MARCO MEYDANI |
VENEDİK EVLERİ |
VENEDİK GONDOLLARI |
GONDOL GEZİNTİSİ |
Ada’nın ilk, benim ikinci Venedik seyahatim. Özel
bir durum yada etkinlik olmadığı sürece de
bir daha gidelim diyeceğim bir şehir değil. Bir defa da Cem’i Venedik’e götürmek
için giderim en fazla.
Bu kadar turistik olmasına rağmen hala iyi
restoranların da olması çok şaşırtıcı geldi mesela bana. Venedik’i iyi bilen
1-2 arkadaşımızın da tavsiyelerini aldık. Oldukça iyi yemekler yedik. Adriyatik’te
olmasından dolayı harika deniz ürünleri vardı.
LL'ACCADEMİA |
Venedik yürümesi çok keyifli bir şehir. San Marco
meydanı klişeleşmiş güzellikte. Hemen yanındaki saat kulesi ve Dükler sarayı da
çok etkileyici. Burası her an çok kalabalık. Meydan da akşamları canlı klasik
müzik dinletileri ve dans gösterileri oluyor mutlaka. Günün sonunda meydandaki kafelerden
birine oturup güvercinleri izleyerk bir kadeh şarap eşliğinde müziğe takılmak
çok güzel gelecektir.
Bizim tercih ettiğimiz otel San Marco’daydı. Bu
nedenle bu meydanı otel lobisi gibi kullandık diyebiliriz.
Venedik çoğu Avrupa şehri gibi büyüklü küçüklü bir
çok meydana sahip. San Marco dışında San Polo, San Barnaba gibi yürürken
mutlaka karşınıza çıkacak meydanları da görülmeye değer.
Venedik’in en doğal mekanlarından biri bence her sabah kurulan Mercati di Rialto yani Rialto Pazarı. Çeşit çeşit sebze meyvenin satıldığı pazarın içinde ayrıca bir de Pescaria adında bir balık pazarı var. Pazar öğlene kadar açık, buraya da uğramadan dönmeyin.
Venedik’in en doğal mekanlarından biri bence her sabah kurulan Mercati di Rialto yani Rialto Pazarı. Çeşit çeşit sebze meyvenin satıldığı pazarın içinde ayrıca bir de Pescaria adında bir balık pazarı var. Pazar öğlene kadar açık, buraya da uğramadan dönmeyin.
Grand Kanal, Venedik’in ayrı bir önem verilmesi
gereken yeri. 70 m eni ve 4 km kadar uzunluğuyla Venedik' in en büyük ve en
işlek caddesi J Bu ana kanala çok sayıda küçük kanal açılıyor. Grand
Kanal üzerinde 4 köprü bulunuyor. En ünlüsü üzerinden grup grup turistleri eksik olmayan Rialto Köprüsü.
Scalzi köprüsü ve Accademia Köprüsü’nün yapımına
kadar Rialto Köprüsü’nün kanal üzerindeki tek köprü olduğu söyleniyor. Adını
hatırlayamadığım dördüncü köprü ise çok yeni yapılmış. Bir yerden bir yere
yürüyerek gidiyorsanız yalnızca bu 4 köprüyü kullanarak karşıya geçebilirsiniz.
Mesafeleri yakın değil, bu nedenle yanınızdan haritanızı ayırmayın.
Venedik’le ilgili bir gözlemimi paylaşmak istiyorum,
diğer İtalyan şehirlerine nazaran, alışveriş kültürü en zayıf şehir. Büyük
İtalyan markalarının mağazaları elbette ki Venedik’te de var ama hepsi dekor
olarak var gibi duruyorlar, ya da öyle bir his yayıyorlar. ‘Dur şu mağazaya
girip ayakkabı bakalım’ yada ‘Aa şu elbise ne güzelmiş’ denecek bir durum yok
ortada. Varsa yoksa maske ve Murano camından yapılmış milyonlarca incik boncuk
dükkanları. Venedik’te alışveriş gibi bir hevesiniz varsa hayal kırıklığına
uğrayabilirsiniz.
RİALTO KÖPRÜSÜ |
PONTE DELL'ACCADEMİA |
Sokakların hepsi dar ve sağlı sollu, çantacı, takı
dükkanı ve maske dükkanlarıyla dolu. Venedik’e özel bir şey almak istiyorsanız
en iyi tercihlerden biri Venedik maskesi ile Murano’nun camlarından yapılmış
tasarım takılar olacaktır.
Venedik’te 3-4 tane bölge var gezilmesi mutlaka
gerekli olan. San Marco, Cannaregio, Dorsoduro ve San Polo. Bütün müze, saray
ve katedraller bu bölgede toplanmış zaten. Vaktiniz kısıtlı ise mutlaka bir
turizm ofisine gidip şehir haritası üzerinde gidilmesi gerekli yerleri
işaretlettirin. Böylelikle daha hızlı ve kompakt bir gezinti yapmış olursunuz.
VENEDİK SOKAKLARI |
Turların götürmediği, ancak bilenlerin ya da araştıranların gittiği
Arsenale bölgesini de gezmenizi tavsiye ediyorum. Venedik Bienali bu bölgede
yapılıyor. San Marco’dan 20 dk sürüyor yürümesi. Ama güzergahı çok keyifli. Bir
önceki Venedik seyahatini Mehmet Ali ile yapmıştık ve Bienal zamanıydı.
Bienalli Venedik sadesine göre daha güzel J
Yahudi Mahallesi olan Getto’yu da mutlaka görülmesi
gereken yerler arasına alın.
Dorsoduro bölgesindeki Peggy Guggenheim müzesi
Grand Kanal’dan bakıldığında çok etkileyici bir yapı. Yürüyerek ise Accademia
köprüsünden ve daracık daracık sokaklardan geçilerek ulaşılıyor. Girişini görünce
‘burası kanaldan gördüğümüz yer olamaz’ diyeceksiniz ama yanılacaksınızJ
Ada müze gezmeyi pek sevmiyor. Mehmet Ali, Ada’ya
gideceğimiz yerin ilginç hikayelerini anlatarak ilgisini canlı tutmayı
beceriyor ama bende hikaye anlatma becerisi mi yok yada Ada’ya hak mı veriyorum
nedendir bilinmez Mehmet Ali’siz seyahatlerde bir türlü sokamıyorum müzelereJ
Burayı daha önce gezdiğim için onu zorlamadım,
bahçesinde takıldık yalnızca. Bahçesinde bile ilginç heykeller var. Yalnızca bu
heykeller bile görülmeye değer diye düşünüyorum.
Çoğu İtalya şehri gibi Venedik de açık hava müzesi tadında
bir şehir. L'Accademia di Belle Arti di Venezia’nın (Güzel Sanatlar Akademisi)
bulunduğu Dorsoduro ise özellikle görülmesi gereken bir bölge. Etrafta çok
fazla küçük cep galerisi var. Gezmesi keyifli. Yorulduğunuzda Dosoduro
kanalının etrafında sıra sıra yer alan enoteca’lardan küçük atıştırmalık peynir
ve meze tabakları alıp şarabınızla birlikte ayaküstü bir mola verebilirsiniz.
Şehrin bu rahatlığını çok sevdim.
Biz 2 gün boyunca tüm turist vazifelerimizi yerine
getirip hatta listede fazla yer almayan Peggy Guggenheim ve Arsenale bölgesini
de gezdikten sonra kalan 2 günümüzü Venedik civarındaki yerlere gitmeye
ayırdık.
Murano-
Burano-Lido
Venedik’in yakın çevresinde gezilip görülecek çeşitli alternatifler var. Hem de gittiğinize pişman olmayacağınız yerler buralar. Biz bir günümüzü bu 3 şirin adayı gezmeye ayırdık.
Venedik’in yakın çevresinde gezilip görülecek çeşitli alternatifler var. Hem de gittiğinize pişman olmayacağınız yerler buralar. Biz bir günümüzü bu 3 şirin adayı gezmeye ayırdık.
Murano Adası
Murano Adası cam işçiliğinin merkezi olarak isim yapmış, küçük, şeker bir ada. Büyük beklentilerle gitmeyin hayal kırıklığı olabilir ama Murano takılarının en güzellerine ve fiyatları daha uygun olanlarına burada rastladık.
MURANO |
MURANO MANAVI |
Biz Murano’da 3-4 saat vakit geçirdikten sonra başka bir
Vaporetto ile Burano adasına geçtik.
Burano adası hem Venedik’ten hem de Murano adasından
oldukça farklı. Adaya ayak basar basmaz renkli renkli evleriyle, ne Venedik’te
ne de Murano’da görmediğimiz parkları ve yeşil alanlarıyla hemen içine alıverdi
bizi. Burano’da dantel işçiliği ile ünlenmiş bir ada. Çok şeker, mutlaka
görülmesi gerekiyor bence. Venedik’ten doğrudan ulaşım mümkün, Murano’dan da 15
dk’lık bir vapur yolculuğuyla da ulaşabilirsiniz.
BURANO VE ADASI |
Venedik’ten yine vaporettolar ile Lido Adasına gidiliyor.
Burası Venedik’in denize girilebilen adası. Çok güzel sahilleri var. Ada’da
bisiklet kiralama imkanı da mevcut. Vaktiniz varsa buraya da gitmenizi tavsiye
ederim.
Görülmesi Gereken Yerler;
San Marco Meydanı
Dükler Sarayı
Saat Kulesi
San Polo Meydanı
Galleri dell’ Accademia
Rialto köprüsü
Rialto pazarı
Guggenheim Koleksiyonu
Dorsoduro bölgesi
Getto
Arsenale bölgesi
Otel önerileri
Hotel
Bauer
Biz bu otelde kaldık. San Marco’nun dibinde. Çok hoş bir
otel. Özellikle hava güzelse restoranın Grand Kanal manzaralı terasında
kahvaltı etmek harika.
Luna Baglioni
San Marco’da çok şık bir otel. Normalde oldukça pahalı
ama gideceğinzi döneme bağlı olarak çok iyi fiyatlar almanız mümkün. Sıradan
bir 3 yıldız otel ile aynı fiyata denk gelebiliyor bazı zamanlar. Gideceğiniz
zaman bakmanızı tavsiye ederim.
Albergo All Angelo
Burası da San Marco’da ,
fiyatı ise makul bir otel. Venedik’in içinde otel seçenekleri çok ama
fiyatların yüksekliğine aldanıp iyi bir otel beklemeyin. Çok yüksek fiyata 5
para etmez yerler çıkabilir karşınıza. Bu nedenle ortalama neyse biraz daha
üzerinde bir yer tercih edin. Küf ve nem olayı ciddi boyutta . Özellikle
alerjisi olanlar dikkat etsin bence.
Restoran
Önerileri
Al
Mascaron
İsterseniz sadece sebzelerden
meze tabağı var. Minik ve çirkin deniz yaratıklarından meze tabağı da. Ben bir
de kum midyeli makarnasını denedim. Çok güzeldi. Venedik’te iyi yemek
isterseniz fiyatlar çok ucuz değil. Uygun fiyatlı yiyecek çok şey var elbette.
Ama güzel bir şarap eşliğinde iyi deniz ürünleri denemek istiyorsanız kişi başı min. 40 Euro
gibi parayı gözden çıkarmalısınız.
IL
Refolo
Venedik’in iyi pizzacılarından
biri. İstanbul’da çok iyi pizzalar yemeğe başladık bence. Bu nedenle İtalya’da
yediklerimiz artık çok şaşırtıcı lezzette gelmiyor artık. Burası da lezzetten
yıkılmıyor ama asla kötü değil. Kanal kenarında ve özellikle akşamları çok keyifli
bir yer burası. Önündeki geniş meydan ve buralara serpiştirilmiş masalarda
romantik bir akşam yemeği yenebilir. Denedim. Kesin bilgi J
Pizzeria
Muro
Burası çok değişik ve özel bir
pizzacı. Pizza & Bira konsepti var burada. Pizzaları kadar biraları da çok
farklı ve güzel. 3 kişi olduğumuz için 3 farklı pizza söyledik, hepsinin tadına
baktım. Çok başarılı. Yeri biraz karışık gündüz yeri tespit edip akşam çok
kolay ulaşırsınız, hava karardıktan sonra bulmak biraz zorlaşabilir. Bu arada 3
tane Muro restoranı var. Biri pizza & bira diğeri et yemekleri, diğeri
geleneksel İtalyan mutfağı. Pizza için Muro San Stae’ye gitmeniz gerekiyor.
Yerleri birbirine çok yakın değil.
Trattoria
Alla Madonna
Rialto köprüsüne yakın çok ve güzel
bir balık restoranı. İlk olarak Mehmet Ali ile gitmiştik. Çok sevmiştim, hala
aynı güzellikte buldum.
Adriyatik Denizi’nin tüm
‘çirkin’ ama ‘lezzetli’ yaratıklarıyla burada tanışabilirsiniz. Hiç bilmediğim
yaratıkların tümünün tadına bakmak istediğimden ertesi gün alerji oldum ama
değdi. Yalnızca yaratıklar yok, çok çeşitli balık seçenekleri var. Mezhebinizin
genişliğine göre denemeler yapın burada.
Alle
Testiere
Küçücük bir lokanta. Gündüzden
rezervasyon yapın mutlaka.
Burada Adriyatik’e özgü (Hırvatistanda
benzerlerini görmüştüm daha önce ) kabuklu deniz ürünlerini deneyebilirsiniz. Ahtapot,
pavurya ve midyeler çok lezzetliydi. Makarna ve ızgara balık seçenekleri de bol
miktarda var.
İyi günler Ceylan hanım
YanıtlaSil25/07/14-03/08/14 tarihleri arasında Bloğunuzdan aldığım Rio gezme tozma notlarını print ederek yola çıktım.İlk 4 gün Lapa çevresindeki Granada otelde kaldım.Benim geziden anlayışım birinci derecede doğal güzellik ikinci derecede ise yemek kültürüdür.Dolayısıyla Santa Teresa'da bulunan ve siz önermeseniz asla dış görünümündeki salaşlığından asla içeri adım atmayacağım Sobrenatural restorana gittim.Ve burda belki de şimdiye kadar yediğim en güzel ''Baby Octopus'' ve diğerlerinin tadına baktım.Ertesi gün yine aynı bölgede Aprezivel restorana gittim ki Yediğim ''Medalion'' ve manzara müthişti.
Geceleri sizin güvenlik önerinizle gizli ceplerimde sadece pasaport f.kopisini taşıyarak dolaştım.Ancak sevindirici olan geceleri Lapa'da bulunan Carioca de Gema ve Rio Scenarium çevrelerinde yaklaşık 20-22 polis aracı her birinde 3-4 polisle caydırıcı olarak bekliyordu,problem yaşamadım.Ayrıca şehir merkezindeki 1760 lardan kalma otantik Confetaria Colombo pastaneside mükemmeldi.
Kalna 4 günde Copacabana ile İpanema'nın birleşme sınırında Copacaban Praia otelinde konakladım ve yine sizin önerdiğiniz Porcao,Jobi ve muhteşem hafiflikte ve lezzette Celeiro'ya ve bulunduğu mekana hayran kaldım.
Size objektifliğiniz,kültürünüz,görgünüz ve daha da güzeli bunları bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür (obrigado) ederim.
Saygılarımla
Çok sevindim. Notların yardımcı olmasına da ayrıca sevindim.Başka seyahat notlarında görüşmek üzere.Selamlar
SilSan Marco meydanında Accademia Bridge e nasıl gidebilirim. Yayan gidilir mi. Ne kadar zaman ayırmam gerekli. Bilgi verilebilirse çok sevinirim.
YanıtlaSilMerhaba,
SilYuruyerek 10 dk'da gidebilirsiniz.
Rialto koprusunu gectikten sonra tabelalari takip ederseniz Accademia'ya varirsiniz kolayca.
San Marca-Rialto arasi 5 dk kadar.
Rialto-Accademia arasi da o kadar.
Yonlendirmeler var zaten yol uzerinde. Hic sikinti cekmezsiniz.
Ceylan Hn ,
Silöncelikle çok teşekkür ediyorum.
Soruyu sanırım eksik veya yanlış mı sordum acaba diyorum
Şu meşhur San Marco meydanından ( Basilica di San Marco )Accademia (köprü ve akademi)ya gidiş sormuştum ama.
Adım İlhan Şahin. 23.08.2014 de Venedik' e gideceğiz. Bu nedenle ne kadar kısa sürede bilgi verilebilirse çok sevineceğim. Venedik tanıtım yazısı tek kelime ile muhteşem. Bize rehber olacak kesinlikle. San Maco' dan Ponte del Accademia ya nasıl gidebilirim. Ne kadar süremi alır. Çünkü tekrar dönüşü de olacak San MArco meydanına.
YanıtlaSil